Makale
İdlib’e Kapsamlı Bir Operasyon Olursa…
İdlib, küresel güçler için rekabet alanı, stratejistler için oyun sahası, orada yaşamak zorunda olan masum insanlar için acı ve gözyaşı, İslam dünyası için çaresizlik, insanlık ailesi için imtihan sahasıdır.
Bir süreden beridir gergin olan Türk-ABD iliÅŸkilerine Ä°zmir’deki Papaz(?) üzerinden gerginliÄŸin daha da tırmandırıldığı bir dönemde, Rusya ve Suriye rejiminin Türkiye’yi zor durumda bıraktıracak Ä°dlib’e operasyon yapacaklarını söylemeleri oldukça önemlidir.
Dolayısıyla Türkiye’ye her fırsatta Avrasya Ä°ttifakını öneren fikir erbabının gözden kaçırmaması gereken önemli bir husus, Avrasya Ä°ttifakının başını çektiÄŸi Rusya da, tıpkı ABD gibi hegemonya ve çıkar peÅŸinde olduÄŸudur.
Ä°srail, tüm dünyanın dikkatini Kudüs’ün baÅŸkent ilan etmesine çektiÄŸi sırada, Yunanistan ile beraber DoÄŸu Akdeniz’de bulunan enerji konusunu görüşmüştü. Yunan ve Ä°srail medyasında yapılan yorumlardan anlaşıldığına göre, enerji paylaşımında Türkiye’yi denklem dışı bırakmak istedikleri anlaşılıyordu. Yazılarımı düzenli takip eden dostlarımın hatırlayacağı gibi, Düşünce Mektebi sitesindeki yazılarımda bu konulara dikkat çekmiÅŸtim.
Geçen haftaki yazımda G.Friedman’ın dikkatini çeken ‘’BaÅŸbakan Netanyahu’nun Moskova’yı ziyaret ettiÄŸi kadar Washington’u ziyaret etmediÄŸini’’belirtmiÅŸti. Aslında, Ä°srail’in Suriye’ye yaptığı yüzlerce saldırıya Rusya’nın ciddi tepki göstermemesi de dikkat çekici bir geliÅŸmeydi.
Putin ile Netanyahu en son 11.07.2018 tarihinde Kremlin Sarayı’nda görüşmüşlerdi. Kremlin’den yapılan açıklamada Putin: ‘’Ä°kili iliÅŸkiler çok olumlu ilerliyor. Görüşmelerimiz siyasi iliÅŸkileri de kapsamaktadır’’ (Russia Today) Netenyahu’nun açıklamaları ise daha da dikkat çekiciydi: ‘’ Rusya ile iliÅŸkilerimiz çok kapsamlı geliÅŸmektedir. Gelecekteki çıkarlarımızı korumak için çok yönlü görüşmeler devam edecektir’’
Tel Aviv, Moskova yakınlaÅŸması Atina’da rahatsızlığa neden olmuÅŸ, Netanyahu ile Putin’in Kremlin Sarayı’nda görüştüğü gün, Atina iki Rus diplomatını sınır dışı etmiÅŸ,gerekçe olarak da "Bu kiÅŸilerin Yunanistan'ın ulusal güvenliÄŸini tehdit etikleri" belirtiliyordu. (Kathimerini Gazetesi)
Sosyal ve siyasal gelişmelerin görünen ve görünmeyen tarafları olduğu gibi bir de sebep ve sonuçları vardır. Doğru sorular olayları daha iyi tahlil etmemize yardımcı olur. Gelişmeleri bu çerçevede değerlendirdiğimizde zihnimizde oluşan bazı soruları soralım.
Rusya bir tarafta bizi Ä°dlib ile meÅŸgul ederken diÄŸer tarafta DoÄŸu Akdeniz’deki enerji paylaşımı ile ilgili Ä°srail’le yaptığı görüşmeleri geçiÅŸtirmek mi istiyor?
Ä°srail’in çok ‘’kapsamlı ve gelecekteki çıkarlarımız’’ dediÄŸi konular keÅŸfedilen enerjiyi kapsıyor mu?
Ä°srail’in, Rusya’nın müttefiklerine Suriye’de yaptığı saldırılara tepki göstermemesinin nedeni enerji paylaşımıyla bir ilgisi var mı?
Atina, Tel Aviv ve Moskova iliÅŸkilerinin geliÅŸmesinden rahatsızlık duymasının sebebi enerji paylaşımında Atina’yı tatmin etmeyen bir durum mu var?
GeçtiÄŸimiz Cuma günü Taha Akyol’un ‘’Malazgirt'i ne zaman anladık?’’ baÅŸlıklı yazısı şöyle bitiyordu: ‘’Tarih ÅŸuuru” dediÄŸimiz ÅŸey, tarihi bütün devamlılık ve deÄŸiÅŸimleriyle “akan bir nehir gibi”kavramaktır.’’
GeliÅŸmeleri Taha beyin filozofça yaptığı tespit çerçevesinde okuduÄŸumuzda, yıllar önce Yalta Sarayı’nda dünyayı ikiye bölen güçlerin perde önünde düşman, gerisinde ortak oldukları daha sonra anlaşılan tarihi gerçeÄŸi hatırlattı.
Ä°dlib’e kapsamlı askeri bir operasyon olursa, küresel güçlerin aynı oyunu sahnelediÄŸini düşünebilir miyiz?
Kaynak: Milat Gazetesi
Henüz yorum yapılmamış.